Saç Ekiminde PRP Tedavisi ve Etkileri
Saç Ekiminde PRP Tedavisi Nedir?
PRP Tedavisi kolay uygulanan bir yöntemdir. Aynı zamanda etkili olması sebebiyle saç ekiminden cilt güzelliğine kadar birçok alanda kullanılmaktadır. PRP tedavisi, saçın güçlenmesi bakımından yarattığı etki sebebiyle kısa sürede benimsenmiş bir uygulamadır. İlk başta ABD Gıda ve Sağlık İdaresi (FDA) tarafından kabul edilen PRP günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır.
Doktorlar PRP’yi 70’li yılların başında diş hekimliği, damar cerrahisi, ortopedi gibi alanlarda kullanmaya başlamıştır. Son yıllarda ise ortaya konulan yeni çalışmalarla medikal estetik alanında da kendini kabul ettirmiştir. 1996 yılında Japonya’da yapılan bir araştırma ilgi çekicidir. Bilim adamları bu araştırmayla trombosit içerisindeki büyüme faktörlerinin kıl oluşumu ve büyümesi üzerinde de etkili olduğunu ortaya koymuştur. Yapılan yeni araştırmalarla birlikte 2000’li yıllarda saç ekimi operasyonları ve saç dökülmesi tedavisinde PRP ismini sıklıkla ismini duyurmaya başlamıştır.
PRP Tedavisi (Plateletten Zengin Plazma)
PRP, trombositten zengin plazma anlamına gelen “Platelet Rich Plasma” kelimesinin kısaltılmışıdır. Kişinin kendi kanının trombosit açısından zenginleştirilmiş haline verilen isimdir. Kanda bulunan trombositlere pıhtı hücresi de denilmektedir ve yapılan araştırmalara trombositlerin iyileşmeyi hızlandırıcı özellikleri olduğu ortaya çıkmıştır. Kandaki trombosit miktarının doğal yollarla artırılması kanın iyileştirme, dolayısıyla hücre yenilenme hızını artırmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucundan iyileştirme özelliğinin hızlandırılması için kandaki trombosit miktarının ne kadar arttırılması gerektiği hesaplanmış ve kandaki normal değere göre kıyaslandığında 7-8 kat arttırılan trombositin yenilenme özelliğinin ideal şekilde karşıladığı ortaya çıkmıştır.
Kandaki trombositin arttırılması yani aktif hale getirilerek çoğaltılması, yine doğal yollarla sağlanmaktadır. Santifürüj tekniği PRP tekniği için en uygun yöntem olarak belirlenmiştir. Bu işlemin diğer adı hücre ayrılma işlemidir. Özel olarak bu işlem için üretilmiş olan medikal cihaza bir tüp kanın yerleştirilmesi sonucu, tüpteki kandaki trombositler ayrıştırılır. Ve kişinin kendi kanının trombositleri ayrıştırılarak PRP sıvısı meydana getirilmiş olur. PRP uygulaması bu sıvının beslenmesi, iyileşmesi veya hücre yenilenmesi sağlanan bölgeye enjekte edilmesiyle yapılmaktadır.
Etkinliği ve kolay elde ediliyor olması sebebiyle yaygın şekilde kullanılan prp, günümüzde antiagaing gibi medikal estetik uygulamalarında, saç ekiminden sonra saç köklerinin beslenmesi için, saç dökülmesinde saçların güçlenmesi için kullanılmaktadır.
PRP Tedavisi Nasıl Bir Etki Yaratıyor?
İnsan metabolizmasının doğal yapısına bakıldığında, kişinin vücudundan yara ya da kesik gibi akut bir durum meydana geldiğinde ortaya çıkan kanın yapısı trombositten aktif ve yoğundur. Hızla iyileşme görevini yerine getirmek için ortaya çıkan trombosit dediğimiz pıhtı hücreleri o bölge iyileşme yaratmak için çalışmaya başlar ve kısa sürede o bölgeyi yeniler. PRP Tedavisi ile yara ortaya çıkmadan santifürüj yöntemi kullanılarak kişinin kanındaki pıhtı hücreleri arttırıldığında enjekte edilen bölgede sanki acil tedavi edilmesi gereken bir yara varmış hissiyatı yaratılmakta ve hücrelerin o bölgeyi yenilemesi sağlanmaktadır. Cilde uygulandığında hücrelerin yenilenmesiyle gençleşme sağlayan bu yöntem saç köklerine uygulandığında saçın hızlı ve etkin bir şekilde beslenmesine ve güçlenmesine sebep olmaktadır.
PRP uygulamasında vücudumuzun muazzam iyileşme mekanizmasının kendisi kullanılmaktadır. Vücudun kendi kendini yenileme ve iyileştirme süreci kontrollü bir şekilde istenilen bölgede aktive edilmektedir. O bölgenin bir anlamda tazelenmesi, yenilenmesi ve güçlenmesi sağlanmaktadır.
PRP Uygulaması Nasıl Yapılır?
Saç dökülmesi veya saç ekimi sonrası tedaviyi destekleyici olarak yapılan PRP uygulaması için kişinin hastaneye/sağlık merkezine gelmesi gerekmektedir. Toplamda yarım saat kadar sürecek olan işlem sonrası kişi günlük işlerine geri dönebilmektedir. Sağlık ekibi kişiden 1 tüp kan alır. Kan alma işlemi yaklaşık 2-3 dakika sürer. Daha sonrasında sağlık ekibi kanı özel santifürüj cihazına yerleştirir. 15-20 dakika boyunca işleme tabi tutar. Bu sürenin sonunda tüp içerisinde toplanmış olan trombositten zengin plazma enjektöre alınarak kişinin saç köklerine enjekte edilir. Enjekte işlemi de yaklaşık 10 dakika kadar sürmektedir.
PRP işlemi, kişinin kafa derisine iğne ile enjekte edildiği için hafif bir acı yaratır. Ancak uzmanlar bu işlemi mikro uçlu iğnelerle çok kısa sürede tamamlar. Bu yüzden kafa derisinin sert ve dayanıklı yapısı sebebiyle çok fazla hissedilmemektedir. Uzmanlar ağrı eşiği düşük olan, acıya karşı hassas kişilerde anestezik krem uygular. Bu sayede PRP işleminde oluşacak olası acının tamamen ortadan kalkması mümkündür.
PRP uygulaması kişide herhangi bir sersemlik ya da yorgunluk yaratmaz. Dolayısıyla işlem sonrası kişi rahatlıkla günlük yaşantısına döner. PRP Tedavisi sonrası deniz havuz aktiviteleri, spor ya da yoğun yorgunluk yaratabilecek aktiviteler tercih etmeyin. Saç bölgesine uygulandığı için PRP uygulaması sonrasında kişinin görüntüsünde herhangi bir farklılık olmamaktadır. Yüz bölgesine uygulanan, cilt yenileme için yapılan PRP işlemlerinde birkaç saat ciltte kızarma ve bazı ciltlerde birkaç gün kadar kalan küçük morluklar meydana gelebilmektedir.
PRP uygulamasının tek sefer yapılması etkisini gösterebilmesi için yetersiz kalmaktadır. PRP uygulamasının başarılı bir sonuç ortaya çıkartabilmesi için doktorunuzun size özel bir planlama yapması uygundur. Genele bakıldığında, uzmanlar PRP uygulamalarını ortalama 3 haftalık aralıklarla 4 seans boyunca uygular. Eğer gerekiyorsa 6 ay aradan sonra tekrar uygulamaya başlarlar.
PRP Tedavisinin Saç Ekimine Etkisi
PRP tedavisinin saç ekimi operasyonu sonrası birçok şey için uygulamaktadır. Bunlar;
- Ekilen saç köklerinin yerlerine hızlı bir şekilde entegre olması,
- Köklerin yeni yerlerine yerleşmesi,
- Yaraların daha hızlı bir şekilde iyileşmesi,
- Yeni saç köklerinin beslenmesi güçlenerek daha hızlı bir şekilde form kazanması,
olarak sıralanır. Düzenli olarak uygulandığında 1-2 ay içerisinde etkisi fark edilmeye başlar. Cansız saç kılları PRP ile beslenerek, güçleşir ve kalınlaşır. Canlandırıcı özelliğe sahip olan PRP uygulaması, bulunduğu alandaki diğer saç kökleri üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Saçların dökülmesini azaltır, saçların güçlenmesine ve gürleşmesine yardımcı olur.
PRP uygulamasının saç ekimi sonrasında düzenli olarak seanslar halinde yapılması gerekmektedir. Saç ekimi sonrasında nakledilen saç kökleri yorgun düşmüş ve operasyon sonrası adapte süreci yaşamaktadır. PRP uygulaması, kelleşmiş bölgeye ekilen greftlerde oluşabilecek kayıpları minimuma indirmek için de etkili bir yöntemdir. Bu tedavi sonrası saç köklerinin adapte süreci ve iyileşmesi hızlanır.
PRP, medikal bir uygulamadır. Dolayısıyla saç ekimi doktorunuz tarafından ya da medikal estetik hekimleri tarafından uygulanmalıdır.
PRP Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir?
Öncelikle belirtmek gerekir ki PRP tedavisinde alerjik reaksiyon riski bulunmamaktadır. Çünkü kişinin kendi kanının içindeki trombositlerin ayrıştırılarak kişiye yeniden enjekte edildiği gözlemlenir. Doktorlar tarafından en doğru koşullarda uygulanan PRP’nin bugüne kadar ortaya çıkmış bir yan etkisi bulunmamaktadır.
Kolaylıkla ve hızlı bir şekilde uygulanabilen PRP sonrasında kişi günlük hayatına rahat bir şekilde döner.
PRP uygulaması sonrası hassas ciltlerde iğnenin yarattığı etkiden dolayı kızarıklık ve küçük morarıklıklar oluşması normaldir. Ancak bunlarda 1-2 gün içerisinde geçmektedir.
Burada PRP’nin destekleyici medikal bir sağlık uygulaması olduğunun altını çizmekte yarar vardır.
İlginizi Çekebilecek Diğer Popüler Konular;
- Türkiye’nin En İyi Saç Ekim Merkezleri
- İstanbul En İyi ve İllegal Saç Ekim Merkezleri
- 2023 Güncel Saç Ekimi Fiyatları
- Saç Ekimi Nedir? En Önemli Detaylar
- Ekilen Saçlar Ne Zaman Çıkar?